Gazeteciler, BirGün yöneticilerine destek için adliyede toplandı; “Biz de meydan okuyoruz, susmayacağız”

“Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme” suçlamasıyla gözaltına alınan BirGün gazetesi çalışanları Uğur Koç, Berkant Gültekin ve Yaşar Gökdemir emniyetteki ifadelerinin ardından Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. Çok sayıda siyasetçi ve basın meslek örgütü ile adliye önünde açıklama yapan BirGün Yayın Koordinatörü Yaşar Aydın “Açık bir savaş ilanı gibi duruyor ortalıkta yaşanan bitenler. Bir meydan okumaysa bu meydan okumayı kabul ettik ve biz de meydan okuyoruz. Susmadık, susmayacağız, vardık, var olacağız” dedi.

BirGün gazetesinin internet portalının Yayın Koordinatörleri Uğur Koç ve Berkant Gültekin ile Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Yaşar Gökdemir, “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme” suçlamasıyla dün gözaltına alındı. Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde ifadeleri alınan gazeteciler, İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi.

Aralarında Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, DEM Parti İstanbul Milletvekili Kezban Konukçu, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ile DEM Parti İstanbul İl Eş Başkanı Murat Kalmaz’ın da olduğu çok sayıda siyasetçinin, gazetecinin ve basın meslek örgütünün katılımıyla adliye önünde açıklama yaptı.

“Bu bir siyasi operasyonun parçası”

“BirGün susmayacak” ve “Gazetecilik suç değildir” yazılı pankartın açıldığı açıklamada BirGün Yayın Koordinatörü Yaşar Aydın, bildik bir senaryonun adım adım hayata geçirildiğini belirterek şunları söyledi:

“İçeride 3 arkadaşımız şu anda sorguda. Dün gece saat 22.00 gibi evlerinden alındılar. Hikâye çok bildik, yandaş bir gazete ya da bir trol, önce bir sosyal medya paylaşımı yapar, sonra savcılık hareket geçer. İfadeye çağırmak yerine gece operasyon yapar gibi gözaltına alır.

Biz burada ne gazetecilik etiği açısından ne habercilik açısından ne de yargı üzerinden bir değerlendirme yapamayız. Açık bir kaynaktan alınan bir bilgi, internet sitemiz tarafından haberleştirilmiştir. Benzer haberler farklı yerlerde yayınlanmıştır.

Yargının olmadığı, Meclis’in göstermelik olduğu, kimsenin hakkını arayamadığı, seçimlerin göstermelik olduğu bir Türkiye olsun istiyorlar. İktidara gelenin bir ömür boyunca o koltukta kaldığı bir Türkiye istiyorlar. Buna karşı çıkan, buna itiraz eden, yağmadan, soygundan, hırsızlıktan, adaletsizlikten yakınan herkesi de susturmaya çalışıyorlar.

“Bu topraklar çok padişah, çok hakim, çok savcı gördü”

Kuşkusuz BirGün gazetesinin bu baskıdan kendini kurtarması mümkün değil. Biz kurulduğumuz ilk günden beri AKP’nin Türkiye’yi adım adım otoriter İslamcı bir devlet hâline getirmesine karşı mücadele edenlerin sesi soluğu olmaya çalıştık.

Bu topraklar çok padişah, kral, savcı, hakim gördü. Şu anda hiçbirinin ismi hatırlanmıyor. Ama bu şahlara, krallara, yargıçlara direnenlerin ismi tek tek hafızalarımızda. Bundan sonra da böyle olmaya devam edecek. Eşitlik için mücadele edenlerin sesi kısılamayacak. Bugün bize yapılan operasyon, dün başka basın yayın kuruluşlarına yapıldı.

Muhtemelen önümüzdeki hafta da başkalarını göreceğiz. Ne BirGün gazetesi ne Türkiye’de demokrasi için, aydınlık bir ülke için, eşitlik için, adalet için mücadele edenlerin sesi soluğu kısılamayacak. Açık bir savaş ilanı gibi duruyor ortalıkta yaşanan bitenler. Ya biz susacağız, duvara doğru sırtımızı dayayacağız, plan bitene sessiz kalacağız ya da bütün gücümüzle örgütlü bir şekilde itiraz etmeye devam edeceğiz. Susmayacağız, teslim olmayacağız, vazgeçmeyeceğiz.

Ya onlar kazanacak ya bizim aydınlık Türkiye idealimiz kazanacak. Biz sonuna kadar buralardayız; yazmaya, anlatmaya, konuşmaya devam edeceğiz. Bir meydan okumaysa bu meydan okumayı kabul ettik ve biz de meydan okuyoruz. Susmadık, susmayacağız, vardık, var olacağız.” (ANKA)